Proaktif miyim Reaktif mi?

PROAKTİF Mİ, REAKTİF Mİ BİR KİŞİLİĞİNİZ VAR?

 

2500 yıl öncesinde Aristoteles’e kadar uzanan insanı anlama çabası tarih boyunca sürmüştür. Bu tarihsel süreçte insanları kişiliklerine göre ayırma çabaları olmuştur. Kişilik; bireyi diğerlerinden ayıran, ona özgü, tutarlı ve yapılaşmış özellikler bütünüdür. Bir kimseyi diğerinden farklı kılan, kendine ait nitelikleri temsil eden yapıdır. Kişilik insanın tutarlı davranış kalıplarını açıklar. İnsandaki genetik mirasla gelen özellikleri ve bu özelliklerin çevre ile etkileşiminin sonucudur.

Günümüzde de psikologlarca kişilik özelliklerine göre sınıflandırılmış kişilik profilleri vardır ve üzerinde en çok durulan kişilik profillerinden biri de proaktif ve reaktif kişiliktir.

 

 

Proaktif Kişilik

 

Proaktif Kişilik; olaylar veya sorunlar ortaya çıkmadan önce gerekli tedbir ve önlemleri alan, bilgi toplayan, düşünüp analiz eden, planlar hazırlayan, sorunları çözmekten daha çok önlem alamaya çalışan, harekete geçen kişilik özelliğidir. Proaktif olmak bir davranış özelliğidir.  Proaktif olmanın temelinde düşünmek ve planlı olmak hareket etmek vardır. Yani dikkat etmek, olasılıkları görmek, karar vermek, tedbirli olmak ve sorumluluk almak söz konusudur. Bu bilinçli ve sistemli süreç sonunda sağlam temellere dayalı olarak seçimlerini yapan kişi, belirsizlikleri ve stresi en aza indirmiş olur. Proaktif kişiler, iradelerini kullandıklarının ve sorumluluk aldıklarının farkındadır, işte bu yüzden doğru karar vermeye çalışırlar.

Bir hataya proaktif yaklaşım hatayı hemen kabul etmek, düzeltmek ve ondan ders almaktır. Bu, başarısızlığı gerçekten başarıya dönüştürür. Hatalarımızı hemen kabullenip, onları düzeltmek çok önemlidir. Bunu yaparsak, o bir sonraki an üzerinde hiçbir etkileri olamaz. Biz de tekrar güçleniriz.

Korku ve endişelerini “gerçeklik filtresi”nden geçirirler. Bu kişilik örüntüleri sâyesinde de yaşamın her alanında öğrenmeyi benimserler. Problemlerini ve hatalarını, yeni bir öğrenme deneyimine ve yaşantısına dönüştürürler. Bütün varoluşsal enerjilerini üst düzeyde kullanarak problemleriyle yüzleşirler. Kontrolü elden bırakmazlar. İç-disiplinlerinden kopmazlar. Her ne pahâsına olursa olsun, denemek ve öğrenmek taraftarıdırlar. Yanlış yaptıklarında, yanlışları üzerinden doğruyu; doğru yaptıklarında da, doğruları üzerinden mükemmeli öğrenirler.

 

Reaktif Kişilik

 

Reaktif Kişilik; Karşılaşılan sıkıntı ve olumsuzluklardan nasıl kurtulacağına bakar. Olaylar olduktan sonra çözüm bulma gayretindedir. Reaktif kişilik, dış faktörlerin yönlendirdiği kişilikler için kullanılır. Bu kişilikler; panik, güvenlik duygusunu yitirmiş kırılgan kişiliklerdir. Edilgendirler. Çoğu zaman depresyona girerler. Başkalarının yargılarına haddinden fazla önem verirler. Bir kaşık suda fırtınalar koparırlar. Ya da başkalarının bir kaşık suda koparmış olduğu fırtınada yollarını kaybederek boğulurlar. Aniden ağlamaklı ve hüzünlü olurlar. Kişisel kontrollerini kolayca kaybederler. Kişisel sınırlılıkları belirgin değildir. Hep başkalarının öngörüleriyle hareket ederler. Telkin, onların vazgeçilmez gıdasıdır. Sosyal rollerde tıkanıklar ve engellenme yaşarlar. Bu nedenle bilişsel ve davranışsal engellenme duygusunu kronik olarak yaşamaktadırlar. Risk alamazlar. Sakınımlı, çekinceli, mesâfeci, devamlı olarak güvenlik duygusu arayan, korunmaya ve gözetilmeye yatkın bir kişilik zeminleri vardır.

Reaktif kişilikler, düşüncelerinin ve kaygılarının bombardımanında; kendilerini ve dikkat melekelerini kaybederler. Bu nedenle, yukarıda betimlediğimiz düşünce sağanağı altında, normalde yapabilecekleri soruları da yapamaz hâle gelirler. Fizyolojik bir gerilim ile çöküntü yaşamaya başlarlar. Konsantrasyonlarını kaybederler. Nabızları ve tansiyonları yükselir. Tüyleri diken diken olur. Korkunç bir tehlikeyle karşılaşmış gibi vücutları uyarılmaya ve gerilmeye başlar. Yüzlerinden kan çekilir. Benizleri beyazlaşır. Ağızları kurumaya başlar. Düşünce dünyâlarından, sâdece kaçınılmaz bir enkāzın ve yenilginin film kareleri geçişmeye başlar. İşte bütün bunlar, Reaktif Kişilik’lerin yaşamış olduğu duygu-durumunun kısa bir betimlemesidir. Sosyal hayatta reaktif kişiler oldukça fazladır.

 

Hiçbir insan % 100 reaktif ya da % 100 proaktif olamaz. Kişilerin taşıdıkları özelliklere bakılmalı ve bu bağlamda değerlendirilmelidir.

Kendinizi hangi kişiliğe daha yakın hissediyorsunuz? Proaktif mi Reaktif mi!

 

Sevgiyle kalın…

 

Uzman Psikolog Murat Kaya

 

 

Close

Sign in

Close

Cart (0)

Cart is empty No products in the cart.

Psikologia – Psikolojik Danışmanlık Merkezi

Üsküdar Psikolojik Danışmanlık Merkezi





film izle