Terminal Dönem

Terminal hastalıklar sadece hastanın kendisini değil beraberinde hasta yakınlarını ve bakım veren kişiyi de fiziksel, psiko-sosyal ve maddi alanlarda etkileyen bir süreçtir. Hasta ve ailesinin, hastalığa dair farkındalık ve adaptasyon aşamasında, iletişim kurma ve kendini ifade etmede, sosyal işlevler ve ilişkilerin düzenlenmesinde psikolojik destek alması gerekmektedir.

Hastanın Psikolojik Bakımı
Yaşamını sınırlayan bir hastalık tanısıyla karşılaşan ve hastalığın ilerlemesiyle ortaya çıkan fiziksel işlev kaybının yol açtığı banyo tuvalet gibi temel ihtiyaçların giderilmesinde başkasına muhtaç olma, geleceğin belirsizliği, sosyal izolasyon, ölüm kaygısı gibi sorunlar hastanın psikolojik sıkıntılar yaşamasına sebep olmakla birlikte yaşamının sonunda olmak geçmişte çözülememiş sorunların önem kazanması, hayatın gözden geçirilmesi, varoluşsal ve spritüel meseleleri gündeme getirir.

Palyatif bakım hastaları genel olarak şu sorunları yaşamaktadırlar:
• Değişime uyum güçlüğü
• Umutsuzluk
• Amaç ve yön eksikliği
• Bakılan olmanın sebep olduğu pasiflik ve bağımlılık
• Gelecek korkusu
• Zayıf öfke kontrolü
• Aile içinde ve sağlık çalışanlarıyla iletişim güçlükleri
• Yetersiz baş etme stratejileri

Kognitif davranışçı terapi teknikleri ile kısalan yaşam süresi ve işlevselliğin bozulmasını kabul ve bunlara uyum, öfke kontrolünü de içeren duyguların ifade edilmesi ve düzenlenmesi, var olan baş etme stratejilerinin belirlenmesi ve yeni etkin stratejilerin geliştirilmesiyle kontrol duygusunun kazandırılması, amaçlı yaşama ve motivasyonun artması, etkili iletişim, değişen görünüme ve rollerin kaybına rağmen özsaygının arttırılması amaçlanır. Ayrıca güdümlenmiş görsellik uygulamaları ve gevşeme egzersizleri ağrı-kas-gerilim-anksiyete döngüsünü kırarak ağrı ve stresle baş etmede hastaya fayda sağlar.

Ölüme yakın olan hasta ağrı korkusu, fiziksel kötüye gitme, ölüm süreci ve öldükten sonraki belirsizlik sebebiyle hastanın duygulanımı olumsuz etkilenmekte kaygı, depresyon, öfke gibi tepkiler verebilmektedir. Ölümün anlamı herkes için farklı olup kültürle, kişinin varoluşsal ve dini inanç sistemi ile şekillenir. Palyatif bakımda sağlık çalışanına düşen rol hastanın ve ailesinin inanç ve değer sistemi ile verdiği tepkileri anlamaya çalışmak ve onların yanında onlara destek olduğunu hissettirmektir. Viney ve arkadaşları, yaptıkları çalışmada palyatif bakım alan hastaların, hastanenin diğer bölümündeki hastalara oranla daha az öfke, daha fazla olumlu duygular, daha az yalnızlık kaygısı yaşadıklarını belirtmektedir.

Hasta ile İletişim

Hasta ile iletişim belirsizliğin azalması, ilişkilerin güçlendirilmesi ve hasta ve ailesinin yönlendirilmesinde önemlidir. Hastayla yapılan görüşmelerde “Ne olursa olsun yanındayız”, “Seni düzeni olarak göreceğim”, “Birimiz her zaman olacak” cümlelerini kullanmak hastanın güven duygusunu arttırarak kaygısıyla baş etmesine yardımcı olacaktır. Bununla birlikte iletişimimizin çoğunu beden dili ve ses tonumuz oluşturduğundan yüz ifadeleri, göz kontağı, oturmak ya da ayakta durmak, postur, ses tonu ve dokunmak hasta ile iletişimde büyük önem taşımaktadır

Hastayla iyi iletişim kurmak için bölünmeyen ve acele edilmeyecek bir zaman ayırmak, gizlilik, kendini tanıtmak, dinlemeye zaman olduğunu göstermek için oturmak, göz teması kurmak ve tıbbi terimlerden kaçınmak gerekmektedir. İyi iletişim kurmanın önemli bir diğer parçası ise etkin dinlemedir. Dikkatle dinlediğinin belirtilmesi için arada başınızla onaylamak, hasta durduğunda son kelimelerini tekrarlamak, üstü kapalı ya da dolayı anlatımları yakalamak ve sormak “…. gibi diyerek ne demek istediniz?”, duygularını sormak, normalleştirmek “…hissediyor olmak normal”diyerek, hastanın birden fazla sorunu olduğunda önceliğini sormak hastayla iletişimin sağlıklı olmasının yanında hastaya destek olunduğunu da hissettirmektedir.

Uzm. Psikolog Çiğdem Kınık

Close

Sign in

Close

Cart (0)

Cart is empty No products in the cart.

Psikologia – Psikolojik Danışmanlık Merkezi

Üsküdar Psikolojik Danışmanlık Merkezi





film izle